KAYAKÖY ŞİİRİ (Gülsüm Cengiz, Esintiler)

 

KAYAKÖY ŞİİRİ

 


I

 

Kayaköy’de

küskün yüzü evlerin,

bakışları dargın pencerelerin…

Kırılmış yontu,

karalanmış resim

ve utancı geçmişin

taş duvarlarında kilisenin…

 

Havada ağır bir yasın uğultusu,

ot bürümüş odalarda

zorla bırakılmış yaşamların tortusu…

Sarmış evleri çepeçevre

diz boyu papatyalar,

korkudan büyümüş gözleriyle

sessiz tanıkları gibi geçmişin.




 

Kayaköy’de

sesinin izi var hala;

rüzgarın kanadında,

çalıların bürüdüğü yollarda,

her avluda, her kapının ardında.

Titreşiyor sözcükleri

kalanın ve gidenin.

 

II



 

-Hoşça kal komşu…

Ocakta ateş

sarnıçta su,

yüreğimde ağusu

bırakıp gitmenin…

Ah, çiçekte domatesler,

ellerimle diktiğim…

 

-Komşu gitme!

Ocakta bazlama

tencerede

yeni sağılmış sütü keçilerin,

çanakta balı kardeşliğin,

dallar silme zeytin…

Gel bölüşelim…

 


-Hoşça kal komşu…

Biz ki güneş yüzlü insanları

Işık ülkesinin;

aynı toprağa kök saldık,

yaşadık dostlukları

Karmylassos’tan beri.

Gurbettir şimdi sılamız bizim.

             

-Komşu gitme!

Solar renkleri güneşin

eksilir suyu derelerin.

Sen olmazsan

kim açar kapılarını

her sabah yaşama

bu taş evlerin?

 


-Hoşça kal komşu…

Sen  anlarsın dilinden kardeşliğin;

suyunu ver her sabah

dibini çapala zeytinlerin.

Sana emanettir evim,

bu toprağın altındaki

dört bin yıllık ölülerim.

 

-Sevdiğim gitme!

Öksüz kalır yüreğim;

kurur gölgesinde buluştuğumuz çınar,

süt damarlarım kurur,

taş kesilir bedenim.

Sen gidersen bir daha

kime sevdiğim derim?

 




-Hoşça kal sevdiğim…

Düştü üstümüze bir bulutun gölgesi,

esti hoyrat bir rüzgar,

bizi bize bırakmadılar…

Emir çıktı, vakt’oldu

düştük yola mübadele;

paramparça yüreğim…

 

III

 

Kayaköy’de

izi var yanlış bir tarihin

ve hüzünlü öyküsü

yıkıntılardaki solgun gelinciklerin;

küflü duvarların

ve demirin ardında

birbirine karışmış kemiklerin.

 

Kayaköy’de

bir yaz günü

neyi söyler insana

kırmızısı nar çiçeklerinin,

suların çağıltısı,

Fethiye’nin eteğinde

çırpınışı Akdeniz’in?

 

Kayaköy’de

bir yaz günü

yankılanır taş duvarlarda,

çamların arasında dolanan

rüzgarın kanadında

türküsü kardeşliğin…

 

-Komşu gitme!

Ocakta bazlama

tencerede

yeni sağılmış sütü keçilerin,

çanakta balı kardeşliğin,

dallar silme zeytin.

Gel bölüşelim…

 

2009-2011 Fethiye- Kayaköy

 

Yasak Sevda Sözcükleri-Evrensel Basım Yayın-2013

 

 

 

 

 

Yorumlar

  1. Zehracığım çok teşekkür ederim şiirimi paylaştığın için. Sevgili Nazan hanımın anısını sevgi, saygı ve özlemle selamlıyorum. Onun da katılımcılarından olduğu 2. buluşmaya sizin davetinizle katılmıştım ve Kayaköy gezisi beni çok etkilemişti. Bu şiirin ilk dizeleri, dönüş yolunda, uçakta ikimiz yan yana otururken yazılmaya başladı. İki yılda tamamlandı şiirim. İki yıl sonra tekrar kültür sanat günleri için Fethiye'ye gittiğimde, Kayaköy meydanındaki etkinlikte okumuştum. Sonra da amfitheatrdaki Barış buluşmasında. Teşekkür ederim birlikte bu güzellikleri paylaştığımız için. İyi ki varsın ve iyi ki arkadaşımsın. Sevgilerimle.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

13.7.1923 BUGÜN ANNEMİN DOĞUM GÜNÜ

YAŞADIM DİYEBİLMEK İÇİN (Zehra İpşiroğlu)