Kayıtlar

Ekim, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SANATLARARASI ETKİLEŞİM ÜSTÜNE BİR SÖYLEŞİ (Nazan İpşiroğlu ve Zehra İpşiroğlu, Esintiler

Resim
  SANATLARARASI ETKİLEŞİM   ÜZERİNE BİR SÖYLEŞİ  (Nazan ve Zehra İpşiroğlu, Esintile                                           Kitap fuarında, ortak kitaplarımız Annemle bu söyleşiyi ALIMLAMA dizimizi çıkartırken yapmıştım.  Sanatta Alımlamayı annem yazmıştı. Bu dizide çıkan Alımlama kitapları :  Sanatta Alımlama ; Edebiyatta Alımlama; Tiyatroda Alımlama Alımlama nedir, sanatın çeşitli alanlarında nasıl gelişiyor?   Z. İ. – Alımlamada tiyatrodan farklı olarak sanat ve edebiyatın ortak özelliği nedir? Dilersen önce bu konu üstünde duralım. Bu alanlarda alımlama do­lay­sız bir bi­çim­de ge­liş­iyor. Alım­la­yan re­sim­le ya da ya­zın­sal me­tin­le ara­da hiçbir ara­cı ol­ma­dan do­lay­sız bir ile­ti­şi­me gi­re­bi­li­yor. Oy­sa ti­yat­ro­da sah­ne­le­me ara­cı­lı­ğıy­la do­lay­lı bir alım­la­ma söz ko­nu­su. Alım­la­manın alım­lan­ma­sı. Bu­ müzik ve sinema için de geçerli . Bü­tün bu fark­lı di­sip­lin­le­rin or­tak özel­li­ği re­sim­de ya da ya­zın­da ol­du­ğu gi­bi do­lay­sız

AĞIT (Can Alkor Esintiler)

Resim
                                                        Foto Norbert Mecklenburg CAN ALKOR Ağıt Neredesin? Bilinmiyor. Derin uykularda belki zamandan daha derin bir zaman içindesin; aradığın çeşmeyi hep ardında  bırakıp kurudere yatağına giriyorsun ataların. Uzaksın, çok uzaksın, bakışında hiç kimse yok karalar giyinmiş annenden başka bekleyen seni. Yargılanma yeriydi o çorak ülke. Bilmiyordun. O yıldızlar çocukluğun üzerinde ışıldayan canavar dişleriydi. Tanımamıştın. Bir mahzen kokusuyla seni anımsıyor şimdi, bir kurgan gülüyle çağırıyor belleğim, kum selvileriyle, yosun akşamlarıyla:–   Neredesin? Söyle, hangi yüksek, bulutsuz yazın uyuyan sularına varıp eğileceğim, son biçimini bulmuş yüzünü görmek için? Solgun çırağılarımı söndürdüm işte, güvercin sürülerini sakladım sesimin: Neredesin, neredesin? Bak, ben de geçiyorum, değişiyorum ben de gölgeler koyağında; benim de alnımı ıslatıyor bu gece unutuluş ırmağının eski  dalgası... (1967)

SANATÇI GÖREN KİŞİDİR (Nazan İpşiroğlu, Esintiler)

Resim
  Sanatçı gören kişidir.   Sanatta Devrim ,  Nazan İpşiroğlu İnsan kendini tanıdıkça, varlığındaki olanakları bir bir ortaya çıkarmaya başlıyor.   Oluşum Süreci İçinde Sanatın Tarihi ,  Nazan İpşiroğlu Büyük olan her şey fırtına içindedir.   Düşünmeye Çağrı ,  Nazan İpşiroğlu   Taklit vardı yaratıcılık yoktu Osmanlı döneminde sanatçılar doğayı arıyor, doğayı tuvale yansıtmak istiyorlardı ve bunu akademik resmin hazır kurallarını uygulayarak yapıyorlardı. Bu sanatçılar taklitçiliği aşamamışlardı. Sanata yaratıcılık yolu, ancak Cumhuriyet döneminde, özgür düşünmeyle açılıyor.   Düşünmeye Çağrı ,  Nazan İpşiroğlu   Özgür düşünce Osmanlı dünyasına yabancı kalıyor. Yapıcılık ve yaratıcılık yolunun ancak bağımsız düşünceyle açılabileceği, laik Türkiye Cumhuriyeti döneminde anlaşılıyor. Bu yüzden bilime ve sanata, Batı’da Yeniçağda açılmış olan gelişme olanakları, bizde ancak Cumhuriyet döneminde açılır.   Düşünmeye Çağrı ,  Nazan İpşiroğlu Endüstri çağının

ATEŞ KUŞU (Berin Uyar, 2.Bölüm Esintiler)

Resim
    „ATEŞ KUŞU“                                                                             Bir konserden döndüm az önce. İki saati aşkın bir süre dinlediğim müzik beni, son günlerin gerginliğinden öyle bir kopardı ve öylesine gevşetti ki, uyku gözlerimden akıyor ama yazmadan uyuyamayacağım. Katakomben Tiyatrosu’na, aslında Köln’den gelen arkadaşlarımı görmek üzere gittim. Hemen kaçarım diyordum, kapıya en yakın yere oturdum ama koltuğa yapıştım kaldım... Gözlerimi kapayarak müziğe teslim oldum, masallar dünyasında uçtum da uçtum. Konseri anlatacak değilim. Sadece inanılmaz yaratıcı iki eli ve üzerinde dolaştıkları enstrümanda görünmez olan o parmakları anlatmalıyım. Ukraynalı bir genç piyanist ve kompozitör Marina Baranova ve Türkiye kökenli bir bendir virtüözü Murat Coşkun. Piyano ile bendirin; farklı kültürlerin; dün ile bugünün; iki güzel insanın mucizevi buluşması, belki de insanı insandan alan raksı. Caz, rock, otantik müzik, Feidmann, Yunus Emre, Asya, Avrupa   içiçe. Yete