Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DUYGU ALGILARININ EĞİTİMİ (Nazan İpşiroğlu, Karşılaşmalar)

Resim
  DUYU ALGILARININ EĞİTİMİ Teknoloji çağında yaşıyoruz. Bilgisayarın her türü yaşamımızın her alanına giriyor, bizi yönetiyor ve yönlendiriyor. Bilgisayar sanat yaratıcılığında bile etkin. Bu hızlı gelişme karşısında toplumumuzda da bilgisayar önemli bir yer almaya başladı. Ekonomik koşullar elverdiğince okullara giriyor. Bu gelişmeye ayak uydurarak eğitim sistemimizde bilime ağırlık verilerek sanat dersleri geri plana itildi. Ya büsbütün kaldırıldı ya da seçmeli ders oldu. Kimilerine göre sanat artık can çekişiyor. Geleneksel estetik değerler değişti. Göze hoş gelen şeylerin, ya da “ruhu okşayan” melodilerin yerini, insanı sarsan, irkilten yapıtlar, yadırgatan, kulak tırmalayan tınılar aldı. Öyleyse eğitimde sanatın gereği var mı? Boş zamanları değerlendirmenin ve kültürel mirasımızı korumanın ötesinde sanatın ne gibi bir işlevi olabilir? Çağımızda estetik değerlerin değiştiği bir gerçek. Ama buna koşut gelişen bir başka gerçek daha var: 20. yüzyılın başından ben sanat yeni bir işlev

NAZAN İPŞİROĞLU'NA MEKTUBUMDUR (Genco Erkal, Karşılaşmalar)

Resim
  Genco Erkal Nazan İpşiroğlu'na Mektubumdur (2016)   Sevgili Nazan Hanım,   Nasılsınız? Sizin oradan haberleri izliyor musunuz bilmiyorum. Gittikçe kötüye gidiyor her şey. Aldı yürüdü. Adamlar başımıza bela kesildi. Her Allah'ın günü hepimize fırça, ipini kopardı gidiyor. Sabahları gazeteyi açıp baktıktan sonra bütün gün rezil oluyor.   Neyse ki güzel şeyler de var. Mezzo TV'deki her opera programını izlerken sizi anıyorum. Nazan Hanım bu yorumu görse ne derdi acaba?   Ali Paşa Hanında başıma gelenlere siz de en az benim kadar üzülmüştünüz. Yaşamaya Dair'i iki kez izlediniz, derinden etkilendiğinizi söylediniz. O zaman nedenini anlayamamıştım. O dönemde yaşama var gücünüzle tutunmaya çalıştığınızı, ama bir şeylerin kopup gittiğinin de bilincinde olduğunuzu atlamışım. Nazım'daki o en acımasız koşullarda yaşama sevincini yitirmeme özelliği size de güç veriyordu.   Sonra Bir Delinin Hatıra Defteri geldi. Çok istediğiniz halde o oyunu izlemeye cesaret edemediği

SİHİRLİ FLÜT (Nazan İpşiroğlu, Karşılaşmalar)

Resim
  SİHİRLİ FLÜT 2006 yılında Mozart’ın 250. Doğum yıl dönümü kutlandı. O yıl Mozart yılı olarak ilan edilmişti. Bu yıl da Verdi’nin doğumunun 200. Yılı kutlanıyor. 2013 yılı Verdi yılı ilan edildi. O yıl Mozart’ın bilinen, bilinmeyen tüm yapıtları ortaya dökülüp sahnelenmişti bu yıl da aynı şey Verdi için yapılıyor. Dünyanın her yerinde Verdi üzerine yeni yayınlar çıkıyor, araştırmalar yapılıyor, makaleler yazılıyor. Mozart’ın ölümünün ardından Sihirli Flüt için yazılan bir yazıda “Sabır! Zaman gösterecek değerli olanı, kalıcı olanı” diye yazmıştı adını gizli tutan bir eleştirmen. Doğru. Zaman gösterdi. Kendi zamanında, onun müziğe getirdiği yenilikler anlaşılmamıştı. Mozart operaları bugün dünyanın heyarışıyorlar. Ve bu sürüp gidiyor. r yerinde opera dağarından düşmüyor. Rejisörler yeni yorum getirmek için adeta birbirleriyle  yarışıyorlar . Bu çalışmaya başlarken, Mozart’ı son operası Sihirli Flüt bağlamında ele alarak alımlamayı amaçlıyordum. Mozart’ı tanımam, piyanoya başlayan her

ÇOCUKLARLA SİHİRLİ FLÜT (Tijen Savaşkan, Karşılaşmalar)

Resim
  TİJEN SAVAŞKAN ÇOCUKLARLA SİHİRLİ FLÜT ÇALIŞMASI          BİR DİSİPLİNLERARASI SANAT PROJESİ   Son yıllarda çalışmalarımı sanatlar arası etkileşim konusunda yoğunlaştırmıştım. Bu bağlamda Mozart operalarına yöneldim. İlgilimi özellikle çeken onun son operası 'Sihirli Flüt' oldu. Konunun örgüsünü oluşturan temel kavramların Mozart'ın kişiliğine ayna tuttuğunu gördüm. Sihirli Flüt'teki başkişilerin karakterleri birbirinden çok farklı. Bu farklı karakterlerin çoğu Mozart'ın kişiliğinde toplanmış. Mozart'ı bu bağlamda ele alınca çalışmamın çıkış noktası onun yaşam karşısındaki duruşu ve insan anlayışı oldu. Nazan İpşiroğlu   Bir hastane odası, bembeyaz yatağın üzeri sayfalar, notlarla kaplanmış,bir iki de CD göze çarpıyor. Yatakta gözleri pırıl pırıl, heyecanla konuşan, açıklamalar yapan ve CD’deki parçaların dakikalarını hesaplayan, tanıdığım en genç beyinli, en genç yürekli güzel insan Nazan İpşiroğlu. Yatağın kenarında onu dinliyorum, sorular soruyorum,