DUYGU ALGILARININ EĞİTİMİ (Nazan İpşiroğlu, Karşılaşmalar)
DUYU ALGILARININ EĞİTİMİ Teknoloji çağında yaşıyoruz. Bilgisayarın her türü yaşamımızın her alanına giriyor, bizi yönetiyor ve yönlendiriyor. Bilgisayar sanat yaratıcılığında bile etkin. Bu hızlı gelişme karşısında toplumumuzda da bilgisayar önemli bir yer almaya başladı. Ekonomik koşullar elverdiğince okullara giriyor. Bu gelişmeye ayak uydurarak eğitim sistemimizde bilime ağırlık verilerek sanat dersleri geri plana itildi. Ya büsbütün kaldırıldı ya da seçmeli ders oldu. Kimilerine göre sanat artık can çekişiyor. Geleneksel estetik değerler değişti. Göze hoş gelen şeylerin, ya da “ruhu okşayan” melodilerin yerini, insanı sarsan, irkilten yapıtlar, yadırgatan, kulak tırmalayan tınılar aldı. Öyleyse eğitimde sanatın gereği var mı? Boş zamanları değerlendirmenin ve kültürel mirasımızı korumanın ötesinde sanatın ne gibi bir işlevi olabilir? Çağımızda estetik değerlerin değiştiği bir gerçek. Ama buna koşut gelişen bir başka gerçek daha var: 20. yüzyılın başından ben sanat yeni bir işlev