13.7.1923 BUGÜN ANNEMİN DOĞUM GÜNÜ

Bugün annemin doğum günü. Bu vesileyle uzun satar kitaplarının bazılarını paylaşıyorum. Onu en iyi kitaplarıyla anabiliriz.  Bir de onun için bir mektup yazdım.




Anneme Mektup
Kardeşim Osman, “İyi ki siz benim annem ve babasınız” diye anneme ve babama sımsıkı sarıldığında belki daha dört beş yaşlarındaydı. Büyüklerin gazetede çıkan bir haber üzerinde konuştuklarını duymuş olmalıydı. Çocuğunu kıyasıya dövdükten sonra günlerce aç bırakan gaddar bir anne ve babanın öyküsü olmalıydı bu. Kardeşimin şükran duygusuyla onları nasıl kucakladığı hâlâ gözümün önünde.
Ben de onun gibi düşünüyor ve hissediyordum ama bunu belli etmiyordum. Bir gün annem bana çok kızdığında, “Kızım sen bizi öldüreceksin” dedi. “O zaman bak ortada kalırsın…”
Ben de, “Siz ölürseniz anneannemle büyük babam bana bakarlar” dedim.
“Onlar yaşlılar ama” dedi annem.
“Onlar da ölürse teyzemle eniştem var ya” diye cevabı yapıştırdım.
“Ya onlar da ölürse?”
“Ülken Teyze ile Feridun Enişte bana bakarlar. Hadi onları da öldür bakayım...” deyince annem ne diyeceğini bilemedi...
Sonradan bunu hatırlayıp çok gülmüşüzdür.
Evet, kardeşimin aksine uyumsuz bir çocuktum ama en az onun kadar bağlıyım annem ve babama. O da ölürse bu da ölürse laf dalaşması da kim kimden üstün gelecek oyunuydu sadece. Annem pes ettiğine göre sonunda kazanan ben olmuştum.

Nerede, hangi koşullarda doğacağımızı, annemizin babamızın kim olacağını, nasıl bir ortamda yetişeceğimizi seçemiyoruz. Çok şanslı olabileceğimiz gibi çok ama çok şanssız da olabiliriz.
Yaşamım boyunca ne kadar şanslı olduğumun bilincini bir an bile yitirmedim. Özellikle annem sadece anne değildi, aynı zamanda arkadaşımdı, can dostumdu, sonuna kadar güvendiğim ender insanlardandı.
Son günlerinde anneme, “Düşün bakalım anne” dedim, “senin en eski, en yakın arkadaşın kim?”
Uzun bir sessizlik oldu, cevap vermeyecek sandım, sonra “Sen” dedi.
“67 yıl süren bir arkadaşlık dile kolay” dedim iyice abartarak. Annem ben bir şeyi abartırsam “yazar” diye dalga geçerdi benimle ama bu sefer belli belirsiz gülümsemekle yetindi.
İnsan doğar doğmaz arkadaş olmaz ki. Arkadaşlık anne-çocuk ilişkisinin ötesinde ayrı bir emek ister, çaba ister. Bir anneden kimse böyle bir şey beklemez zaten... Bu açıdan da çok özeldir, çok değerlidir.

Birlikte yaptığımız yolculuklar, gezintiler, annemin deyişiyle “terelililikler”, kutlamalar, her olayın −yeni çıkan bir kitap, atlatılmış bir hastalık, bir arkadaşımızın başarısı− yeni bir kutlamaya yol açması, gülmeler, şakalaşmalar, birlikte çalışmalarımız, tartışmalarımız, çekişmelerimiz, arkadaşlarımızı birbirimizle paylaşmamız, benim arkadaşlarımla annemin, annemin arkadaşlıklarıyla benim arkadaş olmam, paylaşılan onca acı ve tatlı olaylar, hiç bitmemesini istediğim uzun çok uzun bir beraberlik...






Yorumlar

  1. Biz Nazan Hanımla güzel işler yaptık, ama zerafeti, içtenliği iş yapmayı bile dost sıcaklığına dönüştürdü. Siz de Nazan Hanım da şanslısınız Zehra Hocam. Ama yolu sizlerle kesişen insanlar da şanslılar.

    Öğretmenlik yapmaya başladığım ilk yıllarda, derslerimin yanı sıra gönüllü olarak ingilizce öğrenme şansı olmayan çocuklara haftada bir ders veriyordum. Bu projenin içinde Nazan Hanımla beraber çalıştık. Tanımadığı çocuklara da şefkatliydi, ben de onun sevgi dolu kalbinden, misafirperverliğinden nasibimi aldım deyim yerindeyse. Yüksek Lisans tez danışmanım olan kıymetli hocam Zehra İpşiroğlu'nun annesi olması da çok kıymetliydi ama biz bambaşka bir yolda çok güzel bir bağ kurduk kendisiyle. Yıllar geçse de hem kalbimde hem zihnimde, hiç silinmeyecek çok güzel izler bıraktı kendisi. Zaman bu sevgiyi ve bağı silemiyor. İyi ki tanımışım kendisini. Yıllardır öğretmenlik yapıyorum, yaptığım işimde de hem çok sevdiğim hocam Zehra Hanımın hem de çok kıymetli annesi Nazan Hanımın izleri var. Yani çok şanslıyım. Sevgiler, en derinden ve en içten...
    Özlem Temizkan Öntufan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    2. Sevgili Özlem, annem, ben, sen, bizler birlikte çok güzel yol aldık, çocukların sanat ve tiyatro eğitimine yönelik çok verimli işler yaptık doksanlı yıllarda. Geriye baktığımda dün ve bugün arasında çok güzel bir bütünlüğün olduğunu düşünüyorum. Karanlık bir dünyada yaşamımıza anlam katma, belki de mutluluk dediğimiz sadece bu....

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAŞADIM DİYEBİLMEK İÇİN (Zehra İpşiroğlu)

KAYAKÖY ŞİİRİ (Gülsüm Cengiz, Esintiler)