Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BUGÜNÜN AÇISINDAN ATATÜRKÇÜLÜK (Nazan İpşiroğlu)

Resim
Nazan İpşiroğlu Bugünün Açısından Atatürkçülük Atatürk sevgisiyle ve inancıyl a yetiştim.   Ama yaşlandıkça ona,   düşüncelerine ve icraatına, kendi dönemi içinden eleştirel bakmayı da öğrendim. Bunu, onun gerçekleştirdiği devrime borçluyum. Benim görüşüme göre onun ideali, geri kalmış bir toplumun çağdaşlaşmasıydı. Bunun gerçekleşebilmesi için Türkiye yeniden yapılandırılmalıdı. Cumhuriyetin ilk y ıllarında her alanda ba şla t ılan yeniden yap ılanma sürecinin temelinde e ğitim yatıyordu. İlköğretimden yüksek öğretime, bilimden sanata eğitim alanı kapsamına giren ne varsa çağdaş ölçütlere uyumlu olarak yeniden yapılandırılacaktı. Bu sürecin temelinde iki kavram yat ıyordu: görme ve özgür dü şünme . Ba şka deyişle bir olguyu görebilme (hangi alanla ilgili olursa olsun),   onun üzerinde dü şünme, dü şünce üretebilme, yani birbirini tamamlayan iki kavram.   Bu aç ıdan bakınca 1933’de gerçekleştirilen üniversite reformu ve ondan önce gerçekle ştirilen   “Sanay

SAYGINLIĞIMIZI YİTİRMEDEN YAŞAMAYI NASIL BAŞARACAĞIZ? (Osman İpşiroğlu)

Resim
Osman İpşiroğlu Yaşadığımız ortam iki yüz yıl öncesi gibi değil. Bilim, sanat, felsefe üçgeni toplumsal ve çevresel hızlı bir değişim yaşanmakta.Bu değişimde insanın büyük ölçüde olumlu olumsuz katkıları var. İktidar ve paran hırsı başta geliyor. Olanca şiddetiyle süren savaşlar, soykırımlar, işkenceler...açlık, sefalet hep buna dayanmıyor mu?  Olumsuzu olumluya dönüştürmek elimizde değil mi? İnsan değişebileceğine göre?  Nazan İpşiroğlu Canım anne, Bugün 1 Ocak 2017 sabahı, İstanbul’da gene terör saldırısı sonucu (en az) 35 kişi hayatını kaybetmiş, sayısız yaralı var… Terör saldırıları dolu bir sene geçirdik ve senin bütün düşündüklerin, korkuların gerçekleşiyor; inandığımız değerleri, demokrasiyi ve laikliği, kaybediyoruz ! Ne yapabiliriz, ne yapabilirsin? Bu soru hepimizin kafasında. Sanırım herkes kendine göre yanıt vermesi gerekiyor. Seni çok arıyorum konuşabilmek için. Ben, Sylvia, ile birlikte güneye kaçtım – kafamı toparlamaya, yazılarımı yazmak,

CUMHURİYET KUŞAĞINDANIM BEN (Nazan İpşiroğlu)

Resim
Nazan İpşiroğlu Cumhuriyet Kuşağındanım Ben Cumhuriyet ku ş a ğı ndan ı m ben. Yani bir ba ş lang ıçı n co ş kusunu ya ş ayan bir ortamda b ü y ü d ü m. Cumhuriyetin getirdi ğ i kazan ı mlar ı   bize anlat ı rken babam, kendi ç ocuklu ğ unun ge ç ti ğ i ortamla ç ocuklu ğ unda ya ş ad ı klar ı yla, okul e ğ itimiyle bizim ya ş am ı m ı z ı kar şı la ş t ı rarak , onlar ı n ç ektikler ı s ı k ı nt ı lar ı ,   biz ç ekmedi ğ iniz i ç in, bizim mutlu bir ku ş ak oldu ğ umuzu s ö ylerdi. Sevgiyi, ya ş ama anlam vermek i ç in bir ş eyi sevmeyi, ona inanmay ı , ü retici olabilmek, ye ş ertebilmek i ç in o ş eye sevgiyle e ğ ilmeyi b ı kmadan, usanmadan ö zen g ö stermeyi ç ocuklu ğ umda g ö rd ü m.  Nazan İpşiroğlu Zehra İpşiroğlu Bug ü nden D ü ne  Dünden Bugüne  (Yapıkredi Yayınları S.17) Ulya Göknil (abla), Seniha Bedri Göknil (annesi) ve Nazan İpşiroğlu Büyük babam Bedri Nedim Göknil, çizim: Mazhar Şevket İpşiroğlu Annem çizim: Mazhar Şevket İpşiroğlu

YAŞADIM DİYEBİLMEK İÇİN (Zehra İpşiroğlu)

Resim
YAŞADIM DİYEBILMEK   İÇİN "Yaşamak şakaya gelmez büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın, bir sincap gibi mesela, yani yaşamın dışında ve ötesinde hiç bir şey beklemeden..." Yıl 2014 annem ve kardeşim Osman'la  Ali Paşa Hanındayız. Nazım Hikmetin şiirlerinden kurgulanmış olan "Yaşamaya Dair" oyununu Han'ın büyüleyici atmosferinde annemle  ikinci kez izliyoruz.  Nazım Hikmet'in acılarla yoğurulmuş yaşam sevinci, Genco'nun inanılmaz ifade gücü, Tülay'ın olağanüstü sesi Fazıl Say'ın büyüleyici müziğiyle buluşunca annemle  Sözcüklerin çok ötesinde bir yerde buluşuyorum. "Yani  nasıl nerede olursak olalım hiç ölünmeyecekmiş  gibi  yaşanacak...Böylesi sevilecek dünya yaşadım diyebilmen için...yaşadım diyebilmen için...yaşadım diyebilmen için".  Evet şu an Han'da gökyüzünün altındaki bu olağanüstü gösteride an'ı yaşıyoruz, sanki bu an sonsuza kadar sürecekmiş gibi. Sanki son hiç yokmuş gibi. Oysa bir insan doksanı

BU BLOGLA İLGİLİ (Nazan İpşiroğlu Belgeseli)

Resim
BU BLOGLA İLGİLİ 2015  yılında annem  Nazan İpşiroğlu aramızdan ayrıldıktan sonra sevgili  öğrencim ve arkadaşım Nihal Kuyumcu  annemin dostlarının yazılarından oluşan bir kitap yayınlamak istedi. Kitabın tasarımını birlikte yaptık. Ama bazı nedenlerden dolayı bu projeyi  gerçekleştiremedik. Blok 4 bölümden oluşuyor.  Nazan İpşiroğlu belgeseli girişinden sonra1. Karşılaşmalar 2. Esintiler 3. Geçmişe Yolculuk 4.Sanatın Gücü olarak dört bölümden oluşuyor. Şimdi  Nazan İpşiroğlu  ile ilgili bir blog yayınlayıp tasarladığımız kitaptaki yazıları da sizlerle paylaşmak istiyoruz.  Annemin dostlarının ürettikleri yazılar ve kendi yazılarından oluşabilecek bir bloğun verimli  ve yaratıcı bir düşünce alışverişine yol açacağını düşünüyoruz. Bu annemi annemi anmanın kuşkusuz en güzel biçimi. 1940'lı yıllarda  İstanbul Üniversitesi 'nde sanat tarihi ve felsefe,  NAZAN İPŞİROĞLU İstanbul Belediyesi Konservatuvarı 'nda piyano, Freiburg Yüksek Müzik Okulu'nda  çem